Jacob Black Olmak
-1-Mutlu bir çocuksundur. İyi arkadaşların
vardır, baban bayağı iyidir, batıl inançları olsa bile. Okulda oldukça iyisindir
– çok çalışmana gerek yoktur. Özgürlüğün vardır. Mekanik her şeyi
seversin.
Bir gün, babanın en iyi arkadaşının kızı ortaya çıkar. Gerçekten
güzeldir; ama bundan daha çok onunla anında aynı frekanstasındır. Benzer ruhlar.
Bella söylediğin her şeyle tamamen ilgili gözükerek okul arkadaşlarından
uzaklaşır. Aniden aklın başından gider; ama onun senin dengin olmadığını
biliyorsundur. O sondan bir önceki sınıf, sen birinci sınıf – hayal. Yine de,
onu çok düşünürsün. Belki bir gün, dersin kendi kendine.
Tabii ki artık
babanın söylediği her şeyle çok daha ilgilisindir. Ona Cullen olayıyla ilgili
Charlie’den özür dilemesi için baskı yaparsın. Sana göre, yanılan Billy’dir. Onu
zorlarsın. Sonunda, istediğini yapar. Bir maç için gider ve doğal olarak sen de
onunla gidersin. Biri arabayı kullanmak zorundadır. (Kimseyi kandırmadığını
biliyorsundur – Billy içini tamamen görür)
Bella’yı harika bir arabada (araba
fark ettiğin ilk şeydir. Üzerinde çok çalışılmıştır. Etkilenirsin.) bir oğlanla
görürsün. Oğlanın gerçekten yakışıklı olduğunu itiraf etmek için erkekliğinden
yeterince eminsindir. Anlama kabiliyetine sahip biri olarak, aralarındaki
kıvılcımları görebilirsin. İç çekersin – yine de, çabuk kapılacağını zaten hep
biliyorsundur; ama lise ilişkileri çabuk söner, o yüzden boş verirsin. Kim
olduğunu merak edersin (burada herkesi biliyorsundur) ve babanın niye o kadar
garip davrandığını.
Bella’yla konuşma şansı yakalarsın ve yine hoştur. Onun
yanında gerçekten rahatsındır. Oğlanı sorarsın, bir Cullen’dır, o sayede
Billy’nin tepkisini anlarsın. Bella’yla iyi bir akşam geçirirsin, dikkati
oldukça dağınık görünmesine ve hiç hoşuna gitmeyen yeni bir parfüm sürmüş
olmasına rağmen.
Eve dönersin ve baban delirir. Kendisi gibi batıl inançlı
bütün arkadaşlarını arar. Odandan dinlediğin kadarıyla, bunun onu
ilgilendirmediğini söylediklerini anlayabilirsin. Katılırsın; ama Billy sana
fikrini sormaz. Baban o oğlanın gerçekten bir çeşit canavar olduğunu
düşünmektedir – çok utanç verici.
Billy tekrar Charlie’yi görmeye gider.
Bella’yla ilgili hala bozuktur. Çok gergindir ve tahmin edersin ki (tedirgin
olduğu zamanlarda mırıldanır) o efsanevi antlaşmayı ihlal ettiğini
düşünmektedir. Bella’ya hikayeleri anlattığını söylemeyi düşünürsün; ama
yakalanacağını bilirsin o yüzden hiçbir şey söylemezsin.
Bella’yı tekrar
erkek arkadaşıyla görürsün. Belli ki onun erkek arkadaşıdır – içeri girmeden
önce onu boynundan öper. Billy’ye neredeyse inme iner. Ah, doğru – vampirler.
Yaşlı adam ikinizi de küçük düşürecek. Erkek arkadaşının niye kamyonette
oturduğunu merak edersin…
Düşündüğünden daha üzgünsündür. Bella’nın bir
sevgilisi olduğunu çoktan kabul ettiğini düşünmüşsündür; ama kanıt görmek
beklediğinden daha moral bozucudur. Bir şeyden şüphelenip kendi gözlerinle
görmek arasındaki fark. İç çekersin. Baban seni boşuna bir arayış için gönderir
ve Bella’yla yalnız kalmak istediğini anlarsın. Kendini aptal yerine
koymayacağını umarsın.
Hayat devam eder. Okuldaki kızların bir kaçından
hoşlanırsın; ama çabucak sönerler. Hala Bella’yı çok düşünürsün. Sadece onunla
takılmayı dilersin; ama baban Cullen olayıyla ilgili aptallık etmektedir. Gidip
ziyaret etmene izin vermez. Sanki yaralanacakmışsın falan gibi. Ona gözlerini
çok devirirsin.
Bella evden kaçar. Billy sana söylediğinde, ağır darbe
alırsın. Onun için endişelenirsin – bütün gece uyuyamazsın. O kadar mutsuz
olduğuna dair hiçbir fikrin yoktur. Billy’ye onu görmeni engellediği için
kızgınsındır. Belki bir şekilde yardım edebilirdin…
Sonra Charlie Billy’yi
arar ve Bella’nın Phoenix’de feci bir kaza geçirdiğini söyler, bir camın içinden
düşmüştür ve durumu ciddidir. Haberleri duyduğunda kafana bir örs düşmüş gibi
hissedersin. Billy Dr. Cullen’ın ona baktığını duyunca bir uçağa binip gitmesi
için Charlie’ye yalvarır. Tekrar kavga ederler. Onu görmeye gitmeyi önerirsin ve
Billy sana sözlerle saldırır. Gidersin; ama son basamakta kalırsın. Onu
telefonda birilerine bağırırken duyarsın, savaşlar ve antlaşmalar hakkında –
kapıdan çok iyi duyamazsın. Ama Cullen’ların Bella’ya zarar verdiğiyle ve Sam’le
ilgili konuştuğunu işitirsin. Sam Uley’nin niye bu konuşmada yer aldığını merak
edersin. Üzerinde çok düşünmezsin. Hala Bella için çok endişelisindir.
Bella
iyileşir ve eve döner. Onu görmek için ölüyorsundur – şüphesiz en azından ona
geçmiş-olsun-çiçekleri ya da öyle bir şey götürebilirsindir. Ama Billy gitmeni
yasaklar ve kimseyi arabasını sana ödünç vermesi için ikna edemezsin (hepsi
Billy’nin tarafındadır.) Bu vampir şakasının nasıl kontrolden çıktığına
inanamazsın.
Sonra Billy taktiğini değiştirir. Gidip Bella’yla konuşmanı; ama
balosuna gitmeni ister. Yerin dibine geçersin. Ancak sana rüşvet verir ve
Bella’yı da gerçekten görmek istiyorsundur. Gidersin. Çok güzel görünüyordur.
Billy’nin utanç verici mesajını iletirsin; ama o, seni rahatlatarak güler.
Edward Cullen’a nasıl baktığını görürsün ve tamamen ulaşamayacağın bir yerde
olduğunu anlarsın. Ancak sorun yoktur, çünkü her zaman arkadaşın olacağını
bilirsin. Onun mutlu olmasını istiyorsundur ve bu çocuk belli ki onu mutlu
ediyordur. Babanın Cullenlara kaba ve önyargılı davranışları konusunda kötü
hissedersin ve özür dilemenin nazik bir yolu olmasını dilersin. Bella tekrar o
kötü parfümü sürmüştür. Niye sevdiğini merak edersin.